Bugün sizlere muhteşem bir gezi deneyimimden bahsedeceğim: Ünye gezimiz. Ünye, Karadeniz’in incisi, tarihle doğanın harmanlandığı, huzur dolu bir tatil destinasyonudur. Bana bu eşsiz deneyimi yaşatan Ünye’yi keşfetmeye hazır mısınız?
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber Ünye’nin en yüksek tepelerinden biri olan Çakırtepe Semti’ne çıktım. Buradan, Ünye’yi kuş bakışı görmek, adeta bir rüya gibiydi. Denizden yükselen sıcak hava dalgaları, şehrin üzerinde dans ediyordu. Ve bu muhteşem manzara eşliğinde Ünye’nin meşhur “Kuş başılı pide”si ile tanıştım. Pidemi yerken arka fonda Mozart’ın 9. senfonisinin hüzünlü notaları eşlik ediyordu kuş seslerine. Ünye’nin yeşil ve maviye boyandığı bu an, üzerimdeki tüm stresi ve negatif enerjiyi silip süpürdü.
Daha sonra, serin Karadeniz rüzgarının esintisiyle Ünye sahilinde yürüyüşe başladım. Sahil boyunca süzülen yelkenliler, oyun oynayan çocuklar ve el ele dolaşan çiftler, huzurlu bir tablo oluşturuyordu. Bu sırada, sizler için çeşitli fotoğraflar çektim ki bu görsel ziyafeti sizinle de paylaşmak istedim.
Yolum, Ünye’nin kalbi olan Cumhuriyet Meydanı’na düştü. Meydanda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün asil duruşunu sergileyen heykeli beni karşıladı. Bu görkemli manzarayı da fotoğraf karelerine ekledim. Ardından, denizi adeta ikiye ayıran Ünye Köprüsü’ne doğru yöneldim. Köprünün estetik mimarisi ve denizle olan uyumu, gözlerimi kamaştırdı.
Gezimin en ilginç anlarından biri de, yılların bilgeliğiyle dolu asırlık çınar ağacı oldu. Bu ağaç, Ünye’nin çeşitli kültürlerinin tanığı, tarihinin sessiz şahidiydi. Onun hikayesini sizler için fotoğrafladım. Ve tam bu sırada, Ünye Limanı’na devasa bir tur gemisi yanaştı. Bu görkemli gemi, limanın sakinliğini bir anda hareketlendirdi. Bu anı da kaçırmadan objektifime kaydettim.
Sonuç olarak, Ünye’de geçirdiğim bu tatil, benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Eğer siz de doğa, tarih ve huzur dolu bir tatil arayışındaysanız, Ünye tam size göre! Şimdiden keyifli geziler dilerim.
Ünye‘den Bazı görselleri Sizlerle Paylaşıyorum