Amasya, Türkiye’nin en köklü ve büyüleyici şehirlerinden biridir. Bu tarihi şehir, sadece doğal güzellikleri ve eşsiz manzaralarıyla değil, aynı zamanda zengin tarihi ve kültürel mirasıyla da ünlüdür. Bu yazıda, Amasya’nın tarihini, kültürünü, gezip görülecek yerlerini ve bu eşsiz şehrin “Aşıklar Diyarı” ve “Şehzadeler Şehri” olarak anılmasının nedenlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Amasya’nın Tarihi
Amasya, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış zengin bir geçmişe sahiptir. Şehrin tarihi Hititler dönemine kadar uzanır ve Seloukoslar döneminde önemli bir konuma sahiptir. M.Ö. 281 yılında kurulan Pontus Krallığı’na başkentlik yapmış, M.Ö. 70 yılında Roma topraklarına katılmıştır. 3. yüzyılda önemli bir dini merkeze dönüşen Amasya, 4. yüzyılda Doğu Roma İmparatorluğu’na dahil olmuştur.
1071’de Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Türklerin egemenliğine geçen Amasya, Danişmendliler ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin hakimiyetine girmiş, 1393 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Osmanlı döneminde, birçok padişah Amasya’da dünyaya gelmiş ve şehzadelik yapmıştır. Bu dönemde Amasya, Rum Eyaleti’nin merkez şehri konumunda olup, stratejik öneme sahip bir şehir haline gelmiştir.
19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya’ya gelişiyle Millî Mücadele’nin ilk adımları atılmış ve Amasya Genelgesi ile “Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır” denilerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda ilk önemli adım atılmıştır. Bu tarihi olaylar, Amasya’nın Türkiye tarihi için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Amasya Tamimi’nin Önemi
Amasya Tamimi, Türk Milli Mücadelesi’nin en kritik belgelerinden biridir ve 22 Haziran 1919’da yayımlanmıştır. Bu belge, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Milli Mücadele’nin yönünü belirlemek ve Türkiye’nin bağımsızlığını savunmak için hazırladıkları stratejik bir planı içerir.
Mustafa Kemal Paşa, Amasya’da “Bir nokta-i istinad bulsam kuvay-i işgaliyeyi allak bullak ederim,” diyerek, Amasya’yı Milli Mücadele’nin merkezi olarak görmüştür. 18 Haziran 1919’da, Albay Cafer Tayyar Bey’e gönderdiği şifreli telgrafla yeni stratejisini açıklamış ve Anadolu halkının milli bağımsızlık için birleştiğini vurgulamıştır.
Amasya Tamimi, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımını temsil eder ve Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesini gösterir. Bu belge, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemli bir adımdır ve Türk tarihindeki stratejik bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Tamim, vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını koruma çağrısı yaparak, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden delegelerin bir araya gelerek durumu değerlendirmelerini ve milli bir kongre toplanmasını önerir. Bu kongre, Milli Mücadele’nin planlarını ve hedeflerini belirleyen önemli bir adımdır.
Özetle, Amasya Tamimi, Mustafa Kemal Paşa’nın Padişah’tan aldığı yetkinin yerini alacak yeni ve meşru bir destek arayışından doğmuş, Milli Mücadele’nin öncülüğünü yapma yolunda milletten yetki almak anlamına gelmiştir. Bu, Türkiye’nin modern tarihindeki en kritik anlardan biri olarak kabul edilir.
çok geçtim hocam buradan askerken